Din aleminin sanal buluşma platformu!
Yeni Sayfa 1

Favorilerime Ekle   Anasayfam Yap

Genel Sunumlar İlköğretim Sunumları İlköğretim ve Lise Sınıfları Ortak Sunumlar Lise Sunumları  
Yeni Sayfa 1
Başyazı: BİLGİSAYAR EĞİTİM İÇİN BİR FIRSAT MI? YOKSA TEHLİKELİ BİR İLLET Mİ?
Televizyon ve internet gibi teknolojik unsurların hayatımıza yoğun bir şekilde girmesiyle birlikte çocukların sorumluluk bilinci, merak, araştırıcılık, yaratıcılık gibi değerlerinde ciddi tahribatlar meydana gelmiştir.

BİLGİSAYAR EĞİTİM İÇİN BİR FIRSAT MI YOKSA TEHLİKELİ BİR İLLET Mİ?

Bilim ve teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte bilgisayar, çağımızın olmazsa olmazları arasındaki yerini almıştır. Günümüzde bilgisayar en az yetişkinler kadar hatta daha da fazla çocukların hayatında önemli bir yer teşkil etmektedir. Çocuklarımızın bilgisayarla bu kadar içli dışlı olmasının müspet faydalarının yanı sıra olumsuz bazı etkilerinin olacağı da aşikârdır. Çünkü gerekli alt yapı ve bilinçlendirme oluşturmadan yaptığımız teknoloji transferi faydadan ziyade zarara yol açacaktır.

Televizyon ve internet gibi teknolojik unsurların hayatımıza yoğun bir şekilde girmesiyle birlikte çocukların sorumluluk bilinci, merak, araştırıcılık, yaratıcılık gibi değerlerinde ciddi tahribatlar meydana gelmiştir. Bilgisayarı daha çok oyun oynamak ve chat yapma amaçlı kullanan gençliğimiz, sağlıklı aile ilişkilerinden kopmakta, hızla bireyselleşerek sosyal hayattan uzaklaşmaktadır. Çocuğun zamanının önemli bir bölümünü bilgisayar başında geçirmesi onu hızla yalnızlaştırmakta, yüz yüze (face to face) iletişimine önemli oranda zarar vererek sağlıklı bir şekilde sosyalleşebilmesine engel olmaktadır.

Özellikle şiddet içerikli bilgisayar oyunlarının çocukların psikolojik yapısı üzerinde önemli sorunlara yol açtığı görülmektedir. Şimdi bu duruma örnek olabilecek bir anekdot paylaşmak istiyoruz: “Aniden yerinden kalkıp bağırmaya başladı. Kendisine ateş eden adamı öldüremediği için aşırı bir tepki göstermişti. Bir daha denemeye koyuldu. Bir oturup bir kalkıyor, karşısındaki kişiyi yok etmek istiyordu. Rakibine ciddi zararlar vermişti. Karşısındaki adamın kanlar içinde kalmasıyla bir kahkaha attı. Bu olaylar tekrar tekrar devam etti. Ölesiye savaşıyor, düşmanlarına zarar vermek için elinden geleni yapıyordu. Annesi birkaç kere yemeğe çağırmasına rağmen masadan kalkmamıştı. Oyuna öylesine kapılmıştı ki başka hiçbir şey düşünmüyordu.” Burada da görüldüğü gibi bu tarz şiddet içerikli bilgisayar oyunları, çocuğun şahsiyetinde önemli tahribatlara yol açmaktadır. Bu oyunlarda verilen, güçlü ve kuvvetli olmaya özendirme, başkalarına acımama, ölmemek için öldürme, başkalarının duygularını önemsememe, karşısındakine değer vermeme gibi mesajlar çocuğun sosyal ve duygusal kişiliğinde tamiri mümkün olmayacak zararlara yol açmaktadır.

Çocuklar özellikle somut işlemler döneminde zaman zaman hayalle gerçeği tam olarak ayırt edemeye bilmektedir. Bu durumda çocuklar oynadığı bilgisayar oyunlarında öldürdüğü düşmanlarının yeniden dirildiğini görerek aynı beklentiyle çevresindeki insanlara telafisi mümkün olmayacak zararlar verebilir. Bilgisayar ve televizyondaki şiddete yönelik unsurların artması kanaatimizce okuldaki şiddet olaylarının artmasının da en önemli nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Ayrıca araştırmalar göstermektedir ki, çocuk suçlarının artmasında bilgisayar oyunları önemli bir belirleyici durumundadır. Bu yüzden oyun programlarının sıkı bir denetime tabi tutularak kontrol edilmesi gerekmekte ve bilgisayar oyunlarının olumlu davranış kazandırmaya yönelik eğiticilik özelliği taşımasına ve onların çocukların yaratıcılıklarını geliştirmeye yönelik tasarlanmasına gayret gösterilmelidir.

Bilinen bir gerçektir ki, oyun çocuğun sağlıklı ruh ve beden gelişimi açısından olmazsa olmaz bir ihtiyaçtır. Bu yüzden çocuklara oyun oynaması için yeterli imkânların sunulması gerekmektedir. Şu da unutulmamalıdır ki; bilgisayar oyunları asla gerçek oyunların yerini tutamaz. Normal oyunlar çocukta kurallara uyma, görev ve sorumluluk bilinci kazanma, sağlıklı sosyalleşme ve doğa bilinci kazanma gibi faydalar sağlarken bilgisayar oyunlarının çocukların bu özelliklerini geliştirmesi mümkün değildir. Bilgisayar oyunlarının çocukların hayatına hızla girmesiyle birlikte hepimizin yakından bildiği saklambaç, sek sek, çelik çomak, istop, birdirbir gibi oyunlar tarihe karışmakta, bu oyunlar adeta gelecekte yetişkinlerin çocuklarına anlatacakları tatlı birer hatıra olarak tarihteki yerini alacağa benzemektedir. Bu yüzden anne-babalar çocuklarına uzun süre bilgisayar oyunu oynamasına izin vermemeli geleneksel oyunları da oynamasına imkân tanıyarak bu oyunların çocuklara sağlayacağı faydalardan istifade edilmelidir.

Günümüz sokaklarındaki tehlikelerin artmasıyla birlikte, anne- babalar güvenlik açısından çocuklarını dışarıya çıkarmaya pek sıcak bakmamakta, evde evi dağıtmaması ve kendilerini rahatsız etmemesi açılarından işine de geldiği için onların uzun süre bilgisayarla vakit geçirmesine göz yumabilmektedir. Şüphesiz bu durum çocuk için belki kısa vadede problem olarak algılanmasa da uzun vadede kalıcı göz rahatsızlığı, obezite, içe kapanıklık, özgüven eksikliği gibi çok ciddi fiziksel ve ruhsal sorunlara yol açabilmektedir. Şu iyi bilinmelidir ki, bilgisayarın da en az sokak kadar tehlikeli boyutları vardır. Ebeveyn hangi gerekçeyle olursa olsun çocuğunu bilgisayarla baş başa bırakmamalıdır. Çünkü çocuk pek çok konuda müspet-menfi, doğru-yanlış, iyi-kötü gibi değerleri birbirinden ayırt edebilecek olgunluğa sahip değildir. Bu yüzden bilgisayarla baş başa kaldığı sırada bilgisayardan gelebilecek pek çok tehlikeye karşı savunmasız kalacağı bilinmelidir.

Eğitimcilerin günümüzde üzerinde hemfikir olduğu noktalardan biri de uzun süre bilgisayar başında vakit geçiren çocukların kendini ifade etme yeteneklerinin önemli oranda kaybolduğu gerçeğidir. Öğrenciye yoruma yönelik bir soru sorulduğunda alınan cevap: “Evet” yada “Hayır” gibi kısa cevaplar olmaktadır. Bu durumun ortaya çıkmasında çoktan seçmeli sınav tekniğinin yanı sıra çocukların düzenli kitap okuma alışkanlığına sahip olmaması ve uzun süre bilgisayar başında kalarak duygu ve düşüncelerini ifade etme yeteneklerini önemli oranda kaybetmeleri etkili olmaktadır. Ayrıca son zamanlarda sosyal paylaşım sitelerinin de artmasıyla birlikte çocukların sanal alemde birbirleriyle yaptıkları sohbetlerde kullandıkları kelimelerdeki kısaltmalar ve argo ifadeler, onların dil gelişimlerine de önemli oranda zararlar vermektedir.
Bağımlılık boyutunda bilgisayarla daha fazla vakit geçirmeyi isteyen çocuklar okuldaki araştırma ödevlerini bahane ederek ya internet cafelere gitmekte yada evine bilgisayar aldırmaktadır. Anne- babalar internet cafelerdeki tehlikelerden çocuklarını korumak, onların çağın gerisinde kalarak mağdur olmalarını önlemek için eli mahkûm eve bilgisayar almakta ancak araştırmalara göre maalesef çocuklar bilgisayarı sadece %1 oranında bilgi edinme aracı olarak kullanmaktadırlar. İşte bu yüzden amacının dışında kullanılan bilgisayar çocuklar için faydadan ziyade zarara yol açmaktadır.

Bilgisayarın yukarıda saydığımız pek çok olumsuzluğuna rağmen elbette müspet yönde değerlendirilebilecek özellikleri de vardır. Özellikle çocuk eğitiminde bilgisayar bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Görsel özellikler taşıması açısından çocuklar için ilgi çekici bir araç olan bilgisayar, eğitimde önemli konulara dikkat çekmede bir motivasyon aracı olarak kullanılabilir. Bilgisayar bilinçli bir şekilde kullanılabilirse çocuklarda araştırma, sorgulama, merak ve yaratıcılık gibi özelliklerini geliştirmelerini sağlayabilir. Özellikle müfredat konuları itibariyle önemli oranda soyut içeriğe sahip olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Derslerinde bilgisayarın görsel unsurlarından istifade edilerek başarının önemli oranda artırılabileceği kanaatindeyiz. Şurası da unutulmamalıdır ki, doğru bir şekilde kullanıldığı takdirde bilgisayar çocuklarımızın zekâsını ve araştırmacı yönünü geliştirmesi açısından oldukça faydalı bir araç olacaktır.

Son olarak şunu ifade edebiliriz ki, bilgisayardan gelebilecek bazı tehlikelere karşılık bilgisayar kullanmayı tamamen yasaklamak çözüm değil, yapılması gereken çocuğa onu bilinçli bir şekilde kullanma özelliği kazandırarak müspet yönlerinden istifade etmek olacaktır.
Alim BAYHAN
 
12.04.2011

Bu haber toplam 2098 defa okundu

İlk Yorumu Siz Yazınnn

Yorum yazabilmek için sistem girişi yapmanız gerekir.

       Benzer Haberler

Ayşe Ünal AYDIN: RAMAZAN AYI VE TERAVİH NAMAZI

Ayşe Ünal AYDIN: GÜLÜMSEYİN

Alim BAYHAN: DÜNDEN BU GÜNE DİN EĞİTİMİ VE İMAM-HATİP OKULLA

Ayşe Ünal AYDIN: YENİ NESİL TESETTÜR

Ayşe Ünal AYDIN:
"BİR AŞK HİKAY

Ayşe Ünal AYDIN:ZAMANIN ÖNEMİ VE YI

BAŞYAZI:"HİCRET" Ayşe Ünal

ANA-BABAYA İTAAT Mİ? İHSAN MI? Ayşe Ünal AYDIN

DENİZLİ’DEKİ BİR ETKİNLİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ Ayşe ÜNAL AYD

ÇOCUK EĞİTİMİNDE ŞEFKAT VE SORUMLULUK DENGESİ Alim BA

KUR'ÂN TİLAVETİNDE KEMİYET Mİ? KEYFİYE

Konuk Yazar Rasül ÇÖVÜT: YENİ EĞİTİM SİSTEMİNDE İMAMHATİP OR

"DENİZLİ '4+4+4'E HAZIR" TOPLAN

NASIL BİR UMRE?... Ayşe Ünal AY

GÜLLERİN EFENDİSİ A. Ünal AYDIN

"GÜLLERİN EFENDİSİ":EFENDİMİZİN HAYATI SETİ TAMAMLAND

DENİZLİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ AÇILDI

Konuk Yazar Dr.Müh.Haluk Günerman: "JAPONLAR HAKKINDA İKİ TE

SUEDA NUR TEKİN'DEN BİR HİKAYE: "ZEYNEP ile MERYEM

Başyazı: YILBAŞINDA NOEL BABA BEKLEYEN ÇOCUKLARIMIZ

Konuk Yazar: A. Cüneyt TEKİN: ŞEB-İ ARUS KAVUŞMA GECESİ

ÖMÜRLERİ RAMAZAN OLANLARIN AHİRETTEKİ BAYRAMLARI MÜBAREK

HATA VE SEVABIMIZLA

AHMET ŞİŞMAN HAKK'A YÜRÜDÜ.

Başyazı: "İSTANBUL’UN FETHİNDEN GÖNÜLLER FETHİNE"

"Din Eğitiminde Müslüman, Öz Vatanında Parya! ÖYLE Mİ?!!

Başyazı: "İSLAM’DA ÇALIŞMANIN EHEMMİYETİ"

Başyazı: “KUTLU DOĞUM HAFTASI”: HZ. PEYGAMBER SEVGİS

Başyazı: BİLGİSAYAR EĞİTİM İÇİN BİR FIRSAT MI? YOKSA TEHL

Başyazı: ÇOCUKLAR İÇİN DİN EĞİTİMİNİN LÜZUMU

 

 

Yeni Sayfa 1

   
   
E-Posta:
Şifre:
Beni Hatırla

Kaydol

Şifrem?

 

   Site İstatistikleri

   
  Bugünkü sayaç: 54
  Toplam sayaç: 1.182.051
  Toplam Doküman: 1063
  Üye Sayısı: 10097
   



Yeni Sayfa 1

duaistiyoruz@dinalemi.net

Tasarım-Hosting: Spark Bilişim