Din aleminin sanal buluşma platformu!
Yeni Sayfa 1

Favorilerime Ekle   Anasayfam Yap

Genel Sunumlar İlköğretim Sunumları İlköğretim ve Lise Sınıfları Ortak Sunumlar Lise Sunumları  
Yeni Sayfa 1
Başyazı: “KUTLU DOĞUM HAFTASI”: HZ. PEYGAMBER SEVGİSİ AŞILAMADA ÖNEMLİ BİR FIRSAT.
Dünya neye sahipse, onun vergisidir hep;
Medyûn ona cem'iyyeti, medyûn ona ferdi.
Medyûndur o masuma bütün bir beşeriyyet…
Ya Rab, bizi mahşerde bu ikrâr ile haşret.

“Âlemlere rahmet olarak gönderilmiş” ve Yüce Allah’ın “Sen olmasaydın evreni ve kâinatı yaratmazdım” iltifatlarına nail olmuş gönüller sultanı Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’i anlatmak takdir edilmelidir ki son derece güç bir iştir. Ancak biz Hz. Peygamber’in doğum günü olması dolayısıyla O’nun bütün dünyaya ışık tutmuş örnek kişiliğini anlatmanın insanlık için önemli bir gereklilik olduğu kanaatindeyiz. Öncelikle şunu ifade etmeliyiz ki; yeryüzünden insanlara görev ve sorumluluklarını hatırlatan pek çok hükümdar, düşünür, filozof ve alim gelip geçmiştir fakat hiçbirisi Peygamberler kadar insanlık tarihinde iz bırakabilmeyi başaramamıştır. Akseki bu durumu şu sözleriyle ifade etmiştir: “Binaenaleyh, her birisi, tarihi birer harika, içtimai birer müessese yaratmış olan bu büyük adamları ne sihirbaz ve kâhinlerle, ne de filozof ve cihangir hükümdarlarla mukayese etmek mümkün değildir.” (Akseki, İslam Dini İtikat, İbadet, Ahlak, s. 17)

Şunu kesinlikle ifade etmeliyiz ki; yeryüzünde yaratılmış en mümtaz şahsiyet ve dünyanın en büyük insanı Hz. Peygamberdir. O, sahip olduğu üstün meziyetleriyle günahsız olarak yaratılmış olan melekleri bile geride bırakmış, Yüce Allah’ın yeryüzünde yarattığı en değerli varlık olma şerefine nail olmuştur. O, yaşadığı dönemden on beş asır geçmesine rağmen halen milyarlarca insanı arkasından sürüklemekte onların davranışlarını şekillendirmeye ve onlara öncülük etmeye devam ederek dünya tarihinin gelmiş geçmiş en etkili kişisi olma başarısını elde etmektedir. Müslüman biri olarak bu ifadelerimizin duygusal bir anlam ifade ettiği ve yanlı bir söylem olduğu belirtilebilir ancak bu gerçeği sadece Müslümanlar değil objektif olmayı başarabilmiş yabancı ilim adamları da takdir etmektedirler. Örneğin, Amerikalı düşünür Michael Hard tarafından kaleme alınan "Dünya Tarihini En Fazla Etkileyen Yüz Kişi" isimli kitapta Hz. Muhammed birinci sırada yer almaktadır. O, sıralamada peygamberlerin yerlerine ilişkin olarak da "Bana göre Hz. Muhammed'in İslamlığın kuruluşuna katkısı, Hz. İsa'nın Hristiyanlığın kuruluşuna katkısından daha büyüktür" demiştir. O, Hz. Muhammed'in birinci sırada yer alması hakkında ise şunları söylemiştir; "Müslümanlığın kurucusu ve yayıcısı, Arap kabilelerini bir askeri güce dönüştürerek sınırları Atlantik’ten Hindistan’a kadar uzanan bir İmparatorluk kurmayı başararak Hz. Muhammed bu yüce misyonundan ötürü birinci sıraya yükseltilmiştir."

Atatürk de Sevgili Peygamberimiz hakkında şu övgü dolu sözleri ifade etmiştir: “O, Allah’ın birinci ve en büyük kuludur. Onun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat O, sonsuza kadar ölümsüzdür.”( Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir Ve Düşünceleri, Ankara 1971, s. 208)

Hz. Peygamber’in hayatı boyunca Kuran’a uygun bir yaşam modeli benimsemiş olduğunu, O’nun Kuran’ın ete kemiğe bürünmüş, canlı kanlı örneği olarak adeta onunla özdeşleşmiş olduğunu ifade edebiliriz. Hz. Peygamber’in başarısının altında yatan en önemli sebeplerden birisi ortaya koyduğu ilkeleri bilfiil yaşayarak da insanlara örnek olmasıdır. Bu konuyla ilgili olarak din eğitimcilerinden Abdullah Özbek şunları ifade etmiştir: “Hz. Muhammed fildişi kuleden nazariyeler ortaya koyan, insanlarla birlikte yaşamayan ve bu koyduğu prensiplere uymayan bir filozof değildir. Hayali teorilere davet eden bir propagandist de olamaz! O, söylediklerini önce, bizzat kendi nefsinde tatbik etmiş bir eğitimcidir. Adalet, eşitlik, ilim, cihat, kardeşlik, yardımlaşma, istişare, çocuklara ilgi, kadınlara hürmet, komşuyu gözetme, akrabayı ziyaret gibi konularda her ne söylemişse, herkesin gözü önünde, fiili olarak tatbik etmiştir." (Abdullah Özbek, Hz. Muhammed: Bir Eğitimci Olarak, s. 20)

İnsanlığın ciddi bir dar boğazdan geçtiği önemli insani ve ahlaki krizler yaşadığı günümüzde Hz. Peygamber’i doğru bir şekilde anlamaya ve tüm insanlığa anlatmaya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyduğumuzu ifade etmeliyiz. Şurası iyi bilinmelidir ki; Hz. Peygamber’in ilahi kaynaktan beslenerek ortaya koyduğu ilkeler tatbik edilmediği müddetçe insanlığın gerçek bir huzur ve mutluluğa ulaşması mümkün olmayacaktır.

Hiç şüphesiz en önemli görev ve sorumluluklarımızdan birisi de her bakımdan en üstün erdemlerle donatılmış Hz. Peygamber’i ve O’nun eşsiz ahlakını yeni nesillere tanıtmak ve aktarmaktır. Hz. Peygamber’i çocuklara anlatmada “Kutlu Doğum Haftası” gibi özel günler önemli birer fırsat olarak görülmeli, bu günler münasebetiyle ilgi, merak ve motivasyonları en üst düzeyde olan çocuklara evde anne-baba, okulda öğretmenler rehberlik ederek Hz. Peygamber’in üstün özelliklerini aşılamaya gayret etmelidirler. Onun evde bulduğu yere düşmüş bir hurmayı ağzına götürüp sonrasında onun sadaka hurması olabileceğini düşünerek -Peygamberlere sadaka yemek haramdır- anlayışından hareketle sabaha kadar gözüne uyku girmeyecek kadar ince ve hassas biri olduğu imajı çocuklara örnek olarak sunularak onların helal-haram ve kul hakkı konularında duyarlılık kazanmaları sağlanmalıdır. Şüphesiz böyle ince düşünceli ve üstün ahlaka sahip Peygamber’in çocuklara doğru bir şekilde tanıtılması önemli bir gerekliliktir. Yüce Allah’ın: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir,”( 3/ Ali İmran, 31) ayetinden hareketle çocuklarımıza, Hz. Muhammed’in bizler için en güzel örnek olduğu ve O’nun davranışlarını örnek almayı ne kadar çok başarabilirsek o kadar çok Allah katında değer kazanacağımız ifade edilmelidir.

Hz. Peygamberi çocuklarımıza anlatırken öncelikle çocuklarda Hz. Peygamber’e karşı sevgi ve ülfet oluşturmak hedeflenmelidir. Hz. Peygamber’in çocuklarla ilişkisinde onlara değer verdiğini, onlara karşı büyük bir sevgi ve hoşgörü içerisinde olduğunu, onlarla selamlaşıp hal hatır sorduğunu, isteklerini dikkate alarak aralarında adaleti gözettiğini hatta onlarla şakalaştığını ortaya koyan pek çok örnek olay çocuklara anlatılarak onlarda sevgi dolu bir peygamber imajının oluşması sağlanabilecektir. Hz. Peygamber’in çocukların isteklerini asla geri çevirmediğiyle ilgili olarak bir örnek olayı burada paylaşmak istiyoruz:
“Torunları Hz. Hasan ve Hüseyin bir develerinin olmasını istiyorlardı. Bu dileklerine ulaşmanın yolunu, dedelerinden istemekte buldular. Hz. Peygamber maddi olarak o an çocuklara deve alacak durumda değildi. Torunlarını üzmeden onlara istedikleri deveyi unutturacak bir çözüm buldu. Küçük torunlarının önüne çökerek onlara seslendi:
−“Haydi binin. Bundan daha iyi deve mi olur?”
Çocuklar büyük bir sevinçle dedelerinin sırtına bindiler. Artık deveyi unutmuşlardı.”


Akseki de Hz. Peygamberin çocuklara ne kadar düşkün olduğunu şu sözleri ile ifade etmiştir: “Çocukları, kimin olursa olsun, pek severdi. Müslüman olmayanların çocuklarını da öbürleri gibi severdi. Rast geldiğinde onlarla konuşur, onları okşar ve koklardı. Turfanda bir meyve getirirlerse evvela çocukların en küçüğüne verirdi. Bir yere giderken en son ayrıldığı, gelince de en evvel bağrına bastığı çocukları ve torunları idi. Dua ederken bile onları bağrına basardı. Çocuklar, Allah’ın bir hediyesi derdi. Tertemiz verilmiş olan bu hediyeyi temiz tutmak, hiçbir suretle kirletmemek ana ve babanın vazifeleri olduğunu söylerdi.”( Akseki, Yavrularımıza Din Dersleri, 3. kitap, s. 87)
Çocuklara Hz. Peygambere gösterilen tazimin bir ifadesi olarak ismi anıldığında, “Sallallahu aleyhi ve selem” veya “Aleyhissalatu vesselam” demesini öğretmemiz de önemli görev ve sorumluluklarımız arasında yer almaktadır. Bunu yaparak Hz. Peygambere selam, sevgi ve hürmetlerimizi ifade ettiğimizi çocuklara belirterek, gönderdiğimiz bu salavatlardan Hz. Peygamberin haberdar olduğunu ve O’nun da bizim selamımıza karşılık verdiğini belirtmeli böylelikle çocuklarda Hz. Peygambere karşı sevgi ve yakınlık oluşması sağlanmalıdır.

Dünyayı içine düştüğü bataklıktan kurtarmanın yolu, yetişmekte olan nesillere Hz. Peygamber’in yüksek ahlakını benimseterek onların ailesine, çevresine, vatanına ve milletine hayırlı birer insan olmalarını sağlamak olduğu asla unutulmamalıdır. Bu vesileyle hepinizin kutlu doğum haftasını kutlar, mahşerde Hz. Peygamber’in sancağı altında haşrolma saadetine mazhar olmamızı Yüce Allah’tan niyaz ederim.
Alim BAYHAN
 
22.04.2011

Bu haber toplam 2240 defa okundu

İlk Yorumu Siz Yazınnn

Yorum yazabilmek için sistem girişi yapmanız gerekir.

       Benzer Haberler

Ayşe Ünal AYDIN: RAMAZAN AYI VE TERAVİH NAMAZI

Ayşe Ünal AYDIN: GÜLÜMSEYİN

Alim BAYHAN: DÜNDEN BU GÜNE DİN EĞİTİMİ VE İMAM-HATİP OKULLA

Ayşe Ünal AYDIN: YENİ NESİL TESETTÜR

Ayşe Ünal AYDIN:
"BİR AŞK HİKAY

Ayşe Ünal AYDIN:ZAMANIN ÖNEMİ VE YI

BAŞYAZI:"HİCRET" Ayşe Ünal

ANA-BABAYA İTAAT Mİ? İHSAN MI? Ayşe Ünal AYDIN

DENİZLİ’DEKİ BİR ETKİNLİĞİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ Ayşe ÜNAL AYD

ÇOCUK EĞİTİMİNDE ŞEFKAT VE SORUMLULUK DENGESİ Alim BA

KUR'ÂN TİLAVETİNDE KEMİYET Mİ? KEYFİYE

Konuk Yazar Rasül ÇÖVÜT: YENİ EĞİTİM SİSTEMİNDE İMAMHATİP OR

"DENİZLİ '4+4+4'E HAZIR" TOPLAN

NASIL BİR UMRE?... Ayşe Ünal AY

GÜLLERİN EFENDİSİ A. Ünal AYDIN

"GÜLLERİN EFENDİSİ":EFENDİMİZİN HAYATI SETİ TAMAMLAND

DENİZLİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ AÇILDI

Konuk Yazar Dr.Müh.Haluk Günerman: "JAPONLAR HAKKINDA İKİ TE

SUEDA NUR TEKİN'DEN BİR HİKAYE: "ZEYNEP ile MERYEM

Başyazı: YILBAŞINDA NOEL BABA BEKLEYEN ÇOCUKLARIMIZ

Konuk Yazar: A. Cüneyt TEKİN: ŞEB-İ ARUS KAVUŞMA GECESİ

ÖMÜRLERİ RAMAZAN OLANLARIN AHİRETTEKİ BAYRAMLARI MÜBAREK

HATA VE SEVABIMIZLA

AHMET ŞİŞMAN HAKK'A YÜRÜDÜ.

Başyazı: "İSTANBUL’UN FETHİNDEN GÖNÜLLER FETHİNE"

"Din Eğitiminde Müslüman, Öz Vatanında Parya! ÖYLE Mİ?!!

Başyazı: "İSLAM’DA ÇALIŞMANIN EHEMMİYETİ"

Başyazı: “KUTLU DOĞUM HAFTASI”: HZ. PEYGAMBER SEVGİS

Başyazı: BİLGİSAYAR EĞİTİM İÇİN BİR FIRSAT MI? YOKSA TEHL

Başyazı: ÇOCUKLAR İÇİN DİN EĞİTİMİNİN LÜZUMU

 

 

Yeni Sayfa 1

   
   
E-Posta:
Şifre:
Beni Hatırla

Kaydol

Şifrem?

 

   Site İstatistikleri

   
  Bugünkü sayaç: 8
  Toplam sayaç: 1.182.736
  Toplam Doküman: 1063
  Üye Sayısı: 10097
   



Yeni Sayfa 1

duaistiyoruz@dinalemi.net

Tasarım-Hosting: Spark Bilişim